“Adaları Seven Adam”, İngiliz yazar D. H. Lawrence’ın insan doğasına, yalnızlığa ve toplumdan kaçışa dair felsefi ve sembolik bir hikâyesidir. Ana karakter olan “adam”, hayatını ada yaşamına adar. Toplumdan, kalabalıktan ve karmaşadan uzak bir şekilde yaşamaya çalışır. Hikâye, onun üç farklı adada geçirdiği üç dönemi anlatır ve bu süreç, karakterin yavaş yavaş hem fiziksel hem zihinsel olarak dünyadan kopuşunu simgeler.
Adam, hayattaki amacını kendi ideallerine göre şekillendirmeye karar verir ve küçük bir adada yaşamaya başlar. Bu ilk ada, toplumdan uzak olsa da tamamen ıssız değildir. Yanında birkaç işçi, yardımcısı ve hizmetçisi vardır. Adam burada medeniyeti yeniden kurmak istercesine bir yaşam kurar. Kendince düzenli, ahlaki, idealist bir dünya yaratmaya çalışır.
Ancak zamanla, insanlar arasındaki ilişkiler karmaşıklaşır. İşçiler arasındaki çekişmeler, dedikodular, cinsellik gibi unsurlar onun “saf dünya” fikrini bozar. İnsan doğasının değişmezliğini görmeye başlar. Bu yozlaşma onu rahatsız eder ve adam bu adayı terk etmeye karar verir.
İkinci adada daha yalnız bir yaşam kurar. Yanında sadece birkaç kişi vardır. Bu sefer insanları daha dikkatle seçer. Önceki deneyimlerinden ders aldığını düşünür. Yalnızlık içinde düşünmeye, doğayla daha fazla bütünleşmeye başlar. Ancak bu yalnızlık da beraberinde ruhsal çöküntüyü getirir.
Doğaya yaklaşmak isterken, insani ihtiyaçlardan, duygulardan, arzularından kopamaz. Yavaş yavaş çevresine olan ilgisini yitirir, içe kapanır. Yalnızlık, saf bir özgürlük değil, bir tür yabancılaşma halini alır. Hayata olan ilgisi azalmaya başlar.
Sonunda adam, tamamen ıssız ve küçük bir adaya yerleşir. Artık tek başınadır. Ne çalışanı vardır, ne de iletişim kurduğu bir insan. Bu ada, mutlak yalnızlık ve doğayla baş başa kalma alanıdır. Ancak burada da huzur bulamaz. Aksine, zihni bulanıklaşır, gerçeklik algısı bozulur, deliliğe doğru sürüklenir.
Yıllar geçer, artık kimseyle iletişim kurmaz, geçmişini unutur. Kendi adı bile anlamını yitirir. Sonunda, bir fırtınada adası harap olur, evi yıkılır, ve adam yapayalnız bir halde, doğayla ve delilikle baş başa kalır.
“Adaları Seven Adam”, bir adamın dış dünyadan koparak kendi saf dünyasını yaratma çabasının başarısızlıkla sonuçlanışını anlatan felsefi bir anlatıdır. D. H. Lawrence’ın karakteri üzerinden verdiği mesaj, insanın doğasından, toplumdan ve ilişkilerden kaçamayacağıdır. Hikâye, giderek artan yalnızlık, yabancılaşma ve sonunda çöküşle tamamlanır.
0
Hiç oy kullanılmadı
Dosyayı İndirmek İçin Robot Olmadığınızı Doğrulayın
Ayrı Yol (L'Immoraliste), Fransız yazar Andre Gide’in 1902’de yayımlanan, bireyin kendi doğasını ve arzularını keşfetme yolculuğunu irdeleyen etkileyici...
5.0
Doruk Yayınları tarafından yayımlanan "Japon Masalları", Japon kültürünün zengin ve derinlikli dünyasını yansıtan seçkin masallardan oluşan bir derlemedir....
5.0
Antik Roma’nın en önemli hatiplerinden, filozoflarından ve devlet adamlarından biri olan Cicero, Yaşlılık Üzerine ve Dostluk Üzerine adlı...
5.0
Clifford D. Simak’ın Kent (City) adlı eseri, insanlığın yok oluşu ve köpeklerin medeniyeti devralışı üzerine kurulu...
5.0
"Bye Bye Türkçe", Türk bilim insanı ve düşünür Oktay Sinanoğlu’nun, Türkçe’nin eğitimden, bilimden ve toplumsal hayattan bilinçli bir...
5.0
Küçük Kara Balık, İranlı yazar Samed Behrengi tarafından yazılan, bir çocuk hikayesi olmasına rağmen derin felsefi mesajlar ve...
5.0
Stephen Hawking - Zamanın Kısa Tarihi (A Brief History of Time) Kitap Özeti
Stephen Hawking’in 1988 yılında yayımlanan Zamanın...
5.0
Hançer Yolu, Robert Jordan’ın Zaman Çarkı serisinin sekizinci kitabıdır ve epik bir fantezi dünyasında geçen, kahramanların kaderlerini şekillendiren...
5.0
Martin Eden (Jack London) romanı, bir işçi sınıfından gelen genç adamın, toplumda kendini ispatlamak ve hayallerine ulaşmak için...
5.0
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur adlı eseri, Türk edebiyatının en önemli psikolojik ve felsefi romanlarından biridir. Roman, bireylerin iç...
5.0
Franz Kafka'nın "Hayvan Öyküleri" (bazı kaynaklarda "Hayvan Masalları" olarak da geçer), Kafka’nın eserlerinden derlenen ve hayvanların başkahraman olduğu...
5.0
Ahmet Ümit’in "Sis ve Gece" adlı romanı, Türk edebiyatının önemli polisiye eserlerinden biri olarak öne çıkar. Roman, siyasi...
5.0
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski'nin 1866 yılında yayımlanan Kumarbaz (Rusça: Игрок / Igrok) adlı romanı, yazarın kişisel hayatından izler taşıyan,...
5.0
"Değirmenimden Mektuplar", Fransız yazar Alphonse Daudet tarafından yazılmış, doğa, köy...
5.0
Ahmet Altan’ın "Karanlıkta Sabah Kuşları" adlı kitabı, farklı insan hikayeleri üzerinden toplumsal ve bireysel çatışmaları ele alır. Roman,...
5.0
Size daha iyi deneyim sunmak için çerezleri kullanıyoruz. Çerezlerimiz hakkında Çerez Politikası sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.