19. yüzyılın ortalarında denizlerde garip bir yaratık söylentisi yayılır. Gemi kaptanları, suda çok hızlı hareket eden, demir kaplamaya benzeyen dev bir canlıdan söz etmektedir. Dünya basını bu “canavarın” gerçek olup olmadığını tartışırken, bilim dünyası da konuyla ilgilenmeye başlar.
Fransız doğabilimci Profesör Pierre Aronnax, bu gizemi çözmek üzere Amerika’nın organize ettiği bir deniz seferine davet edilir. Yanında sadık yardımcısı Conseil ile birlikte Abraham Lincoln adlı savaş gemisine biner. Gemi mürettebatına Kanadalı zıpkıncı Ned Land da katılmıştır.
Aylar süren arayıştan sonra gemi, nihayet o tuhaf nesneyle çarpışır. Üç ana karakter — Aronnax, Conseil ve Ned Land — denize düşer. Kendilerine geldiklerinde, bir gemide değil, devasa bir denizaltının yüzeyinde olduklarını fark ederler.
Bu denizaltı, dünyada eşi benzeri olmayan Nautilus adında bir gemidir. Kaptanı ise gizemli ve karizmatik Kaptan Nemo’dur.
Kaptan Nemo, onlara özgürlük vermeyeceğini, ama Nautilus’ta serbestçe gezebileceklerini söyler. Nautilus, sadece ileri teknolojisiyle değil, aynı zamanda Nemo’nun bilimsel bilgisi ve doğayla kurduğu ilişkiyle de hayranlık uyandırıcıdır. Gemi, okyanusun derinliklerinde ilerlerken, dış dünyadan tamamen kopmuş bir yaşam sunar.
Aronnax, bir doğabilimci olarak, bu keşif yolculuğundan büyülenmiştir. Nemo’nun koleksiyonları, laboratuvarı ve denizaltının sistemi onu etkiler. Ancak Ned Land, özgürlükten mahrum olmayı kaldıramaz ve kaçmanın yollarını arar.
Roman boyunca Nautilus, farklı okyanuslara ve denizaltı harikalarına dalar. Gemi Hindistan Okyanusu'ndan Pasifik’e, Güney Kutbu’ndan Atlantik’e kadar birçok yeri ziyaret eder. Bu bölümler birer coğrafi, biyolojik ve jeolojik bilgi şöleni gibidir.
Bazı önemli bölümler şunlardır:
Kaptan Nemo’nun geçmişi roman boyunca belirsiz kalır. Onun dünyadan neden kaçtığı, neden hiçbir ülkeye ait olmak istemediği net açıklanmaz. Ancak zaman zaman, denizaltından çıkarak bir gemiye saldırdığı ya da mazlum halklara yardım ettiği görülür. Bu da onun, adalet arayan ama intikam dolu bir figür olduğunu gösterir.
Aronnax, Nemo’nun bilge yanına hayran olurken, aynı zamanda onun karanlık ve melankolik ruh halinden de etkilenir.
Ned Land sonunda kaçma planını uygulamaya karar verir. Aronnax, özgürlüğü arzulasa da deniz altı dünyasına veda etmekte zorlanır. Sonunda fırtınalı bir gecede, üçü birlikte küçük bir botla Nautilus’tan ayrılırlar.
Roman, karakterlerin kurtulup kıyıya ulaşıp ulaşmadığını açık şekilde söylemez ama Aronnax, kurtulduklarını ve hikâyeyi yazıya döktüğünü belirtir. Nautilus’un ve Nemo’nun akıbeti ise bilinmez kalır.
1. Bilim ve keşif:
Roman, dönemin en gelişmiş bilimsel bilgilerini edebi bir dille sunar. Coğrafya, zooloji, deniz biyolojisi, fizik – hepsi Nautilus’un içindedir.
2. Teknoloji ve tehlike:
Nautilus, insanlığın ulaşabileceği en yüksek teknolojiyle donatılmıştır. Ama bu teknoloji aynı zamanda dünyadan kopmayı ve intikamı mümkün kılar. İnsanın bilimle birlikte ne yöne evrileceği sorusu işlenir.
3. Özgürlük vs. Esaret:
Nemo denizin altında özgür olduğunu söyler, ama başkalarını tutsak eder. Aronnax, bilgiye tutsak olur; Ned Land ise özgürlüğe aç bir ruhu temsil eder.
4. İnsan doğasının karmaşıklığı:
Nemo hem bir kahraman, hem bir düşmandır. Bilgeliği kadar karanlığı da vardır.
"Denizler Altında 20 Bin Fersah", yalnızca bir deniz macerası değil, aynı zamanda insanlık, bilim, özgürlük ve ahlak üzerine yazılmış çok katmanlı bir romandır. Jules Verne, okuru sadece denizin derinliklerine değil, insan ruhunun derinliklerine de indirir.
Eser, erken dönem bilimkurgu klasikleri arasında hâlâ taze kalmayı başaran ve bugünkü teknolojiye dair soruları yüzyıllar önceden sormuş bir yapıttır.
0
Hiç oy kullanılmadı
Dosyayı İndirmek İçin Robot Olmadığınızı Doğrulayın
Jack London’ın Beyaz Diş (White Fang) adlı romanı, vahşi doğada hayatta kalma mücadelesini ve insanla hayvan arasındaki ilişkiyi...
5.0
Cemal Süreya’nın "99 Yüz" adlı eseri, klasik bir roman ya da öykü kitabı değildir. Bu eser, Türk edebiyatı...
5.0
Martin Eden (Jack London) romanı, bir işçi sınıfından gelen genç adamın, toplumda kendini ispatlamak ve hayallerine ulaşmak için...
5.0
Natalie Babbitt'in yazdığı "Ölümsüz Aile" (Orijinal adı: Tuck Everlasting), ölümsüzlük ve hayatın döngüsü üzerine felsefi bir hikâye sunan...
5.0
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski'nin 1866 yılında yayımlanan Kumarbaz (Rusça: Игрок / Igrok) adlı romanı, yazarın kişisel hayatından izler taşıyan,...
5.0
Madde 22 (Catch-22), Joseph Heller’in 1961 yılında yayımlanan ve modern Amerikan edebiyatının başyapıtlarından biri olarak kabul edilen bir...
5.0
José Saramago'nun "Körlük" (Ensaio sobre a Cegueira, 1995) adlı romanı, insani değerlerin, toplumsal düzenin ve ahlaki çöküşün sınandığı...
5.0
Franz Kafka'nın "Hayvan Öyküleri" (bazı kaynaklarda "Hayvan Masalları" olarak da geçer), Kafka’nın eserlerinden derlenen ve hayvanların başkahraman olduğu...
5.0
Deniz Feneri (To the Lighthouse), İngiliz yazar Virginia Woolf'un 1927 yılında yayımlanan modernist romanıdır. Roman, bir ailenin ve...
5.0
"Da Vinci Şifresi" (The Da Vinci Code), Dan Brown tarafından yazılmış ve tüm dünyada büyük yankı uyandırmış bir...
5.0
Franz Kafka’nın “Dönüşüm” (Almanca: Die Verwandlung) adlı eseri, 1915’te yayımlanmış ve dünya edebiyatında modernizmin ve varoluşçuluğun en çarpıcı...
5.0
Hançer Yolu, Robert Jordan’ın Zaman Çarkı serisinin sekizinci kitabıdır ve epik bir fantezi dünyasında geçen, kahramanların kaderlerini şekillendiren...
5.0
Büyük Tasarım (2010), Stephen Hawking ve Leonard Mlodinow tarafından yazılmış, evrenin doğasını ve kökenini sorgulayan bir popüler bilim...
5.0
Stephen Hawking - Zamanın Kısa Tarihi (A Brief History of Time) Kitap Özeti
Stephen Hawking’in 1988 yılında yayımlanan Zamanın...
5.0
Veronika Ölmek İstiyor, Paulo Coelho'nun 1998'de yayımlanan, insan psikolojisi ve yaşamın anlamını sorgulayan bir romanıdır. Romanın ana karakteri...
5.0
Size daha iyi deneyim sunmak için çerezleri kullanıyoruz. Çerezlerimiz hakkında Çerez Politikası sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.