Forks’ta hayat bir kez daha sakin görünmektedir. Bella Swan, artık hem vampirlerin hem de kurtadamların olduğu iki farklı dünyada yaşamaktadır. Edward Cullen ile yeniden birliktedir, ama Jacob Black hâlâ Bella’ya karşı yoğun duygular beslemektedir. Bella ise kalbinin Edward’a ait olduğunu bilse de Jacob’a karşı da bastıramadığı duygular taşımaktadır.
Bu kitapta, Bella sadece aşk değil, kimlik, sadakat ve kader konularında da derin ikilemler yaşar. Vampir olmak, ailesini, insanlığı ve Jacob’ı geride bırakmak anlamına gelir.
Seattle şehrinde ardı ardına işlenen gizemli cinayetler herkesin dikkatini çeker. Bu ölümler, kontrolsüz şekilde davranan yeni doğmuş vampirlerin işareti gibidir. Cullen ailesi, bu saldırıların arkasında organize bir tehdit olduğunu fark eder.
Bella ve Edward, bu yeni doğan vampirlerin Victoria tarafından gönderildiğini öğrenir. Victoria, James’in intikamını almak için hâlâ Bella’nın peşindedir. Ancak bu kez planı daha zekice ve tehlikelidir: Seattle’da bir yeni doğan vampir ordusu kurmaktadır.
Victoria’nın ordusu Forks’a yaklaşmaktadır. Cullenlar, kendi başlarına bu kadar güçlü ve düzensiz yeni doğan vampirlerle baş edemeyeceklerini anlar. Bu noktada, eski düşmanlar olan Quileute kurtadamlarıyla (yani Jacob ve sürüsü) iş birliği yapmaya karar verirler.
Bu birlik, tarihsel olarak ilk kez vampirler ve kurtadamların bir araya geldiği bir iş birliği olur. Ama aralarındaki güven kırılgandır. Yine de Bella için ortak düşmana karşı birleşirler.
Bella, Edward ve Jacob arasında çok güçlü bir duygusal üçgen gelişir. Jacob, Bella’ya olan aşkını açıkça dile getirir. Bella ise Jacob’u sevdiğini kabul etmek zorunda kalır, ama bu sevgi Edward’a olan aşkı kadar derin değildir.
Bella, bir öpücük sırasında Jacob’a da karşı boş olmadığını fark eder. Bu durum onu derin bir suçluluk ve kararsızlık içine iter. Yine de Edward, sakinliğini korur. Onun tek istediği Bella’nın kendi isteğiyle vampir olmasıdır.
Bella, sonunda Edward ile evlenmeyi kabul eder. Bu, Edward’ın vampir dönüşümü karşılığında istediği tek şeydir. Bella başlangıçta evliliğe karşı çıkar çünkü çok genç olduğunu düşünür. Ancak Edward için bunu göze alır.
Düğün ve dönüşüm konuşmaları sürerken, Bella insan olarak Edward’la fiziksel ilişki yaşamayı da arzular. Edward ise onun bir vampir olana kadar bu isteğini reddeder.
Victoria’nın ordusu Forks’a ulaştığında savaş başlar. Cullenlar ve Quileute kurtadamları, mükemmel bir koordinasyonla yeni doğan vampirlerle savaşırlar. Alice ve Jasper, yeni doğanlara karşı özel stratejiler geliştirir.
Bella, savaş sırasında korunaklı bir dağ sığınağına Edward ve Jacob ile birlikte gönderilir. Burada üçlü arasında duygusal ve felsefi diyaloglar yaşanır. Jacob, Bella’yı son bir kez öper. Bella öpücüğe karşılık verir, ancak hâlâ Edward’ı seçtiğini kabul eder.
Savaş sırasında Victoria ve Riley (yardımcısı olan vampir) Cullenlar tarafından yok edilir. Böylece ilk kitaptan bu yana süregelen tehdit sona erer.
Savaş kazanılmıştır, ama Jacob kalbi kırık şekilde uzaklaşır. Bella’nın vampir olma ve Edward’la evlenme kararı, artık nihai olarak şekillenmiştir.
Kitabın sonunda Bella, hayatındaki iki dünyanın arasında bir veda anı yaşar: Jacob’ı, insan hayatını ve çocukluğunu geride bırakmak üzeredir. Tüm bunların yerine, sonsuz bir ömrü ve sonsuz aşkı seçmektedir.
0
Hiç oy kullanılmadı
Dosyayı İndirmek İçin Robot Olmadığınızı Doğrulayın
Doruk Yayınları tarafından yayımlanan "Japon Masalları", Japon kültürünün zengin ve derinlikli dünyasını yansıtan seçkin masallardan oluşan bir derlemedir....
5.0
Anton Çehov'un Köylüler adlı eseri, yazarın insan doğasını derinlemesine incelediği, toplumun farklı katmanlarındaki insanları tanımamıza yardımcı olan bir...
5.0
Can Dündar’ın Sarı Zeybek adlı kitabı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatının son 300 gününü anlatan bir...
5.0
Clifford D. Simak’ın Kent (City) adlı eseri, insanlığın yok oluşu ve köpeklerin medeniyeti devralışı üzerine kurulu...
5.0
Clifford T. Morgan’ın Psikolojiye Giriş kitabı, psikolojinin temel kavramlarını akademik bir çerçevede sunan önemli kaynaklardan biridir....
5.0
19. yüzyılın ortalarında denizlerde garip bir yaratık söylentisi yayılır. Gemi kaptanları, suda çok hızlı...
5.0
Cemal Süreya’nın "99 Yüz" adlı eseri, klasik bir roman ya da öykü kitabı değildir. Bu eser, Türk edebiyatı...
5.0
Jack London’ın Beyaz Diş (White Fang) adlı romanı, vahşi doğada hayatta kalma mücadelesini ve insanla hayvan arasındaki ilişkiyi...
5.0
Peyami Safa’nın Sözde Kızlar romanı, dönemin toplumsal dönüşümlerini, gençlik ve ahlaki ikilemleri keskin bir gözle inceler. Bu yazıda...
5.0
Türk edebiyatının en önemli romancılarından biri olan Peyami Safa, özellikle psikolojik derinliği ve insan ruhunu çözümlemedeki ustalığıyla tanınır....
5.0
George Orwell’in 1949’da yayımlanan 1984 adlı distopik romanı, totaliter bir rejimin toplum üzerindeki baskı ve kontrolünü konu alır....
5.0
Madde 22 (Catch-22), Joseph Heller’in 1961 yılında yayımlanan ve modern Amerikan edebiyatının başyapıtlarından biri olarak kabul edilen bir...
5.0
José Saramago'nun "Körlük" (Ensaio sobre a Cegueira, 1995) adlı romanı, insani değerlerin, toplumsal düzenin ve ahlaki çöküşün sınandığı...
5.0
Salman Rushdie’nin "Geceyarısı Çocukları" (Midnight's Children), Hindistan’ın bağımsızlık süreci ve sonrasındaki toplumsal ve siyasi değişimleri, büyülü gerçekçilik unsurlarıyla...
5.0
Franz Kafka'nın "Hayvan Öyküleri" (bazı kaynaklarda "Hayvan Masalları" olarak da geçer), Kafka’nın eserlerinden derlenen ve hayvanların başkahraman olduğu...
5.0
Size daha iyi deneyim sunmak için çerezleri kullanıyoruz. Çerezlerimiz hakkında Çerez Politikası sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.