Pereira İddia Ediyor (Pereira Declares), İtalyan yazar Antonio Tabucchi'nin 1994 yılında yayımlanan ve Türkçeye de çevrilen romanıdır. Roman, 1930'lar Portekiz'inde, diktatörlük döneminin atmosferinde geçen, entelektüel bir dram olarak tanımlanabilir. Tabucchi, bu eserde, baskıcı rejim altında bireysel özgürlüğün sınırlarını ve vicdanın rolünü derinlemesine inceler.
Roman, Lisboa'da yaşayan Pereira adında bir karakterin içsel yolculuğunu anlatır. Pereira, eski bir yazar ve şimdilerde bir gazetenin kültür sayfasında çalışan orta yaşlı bir adamdır. Aynı zamanda sağlıksız bir yaşam tarzı süren, ruhsal açıdan yalnız ve huzursuz bir insan olarak gösterilir. Pereira, diktatörlük rejiminde yaşamaktadır; hükümet baskıları, dış dünyadan izole edilmiş bir toplum yapısı, ve yazarlar ve gazetecilere yönelik sansür duygusu romanın zeminini oluşturur.
Pereira'nın hayatı, genç bir yazar olan Monteiro Rossi'nin tanışmasıyla değişir. Rossi, rejim karşıtı görüşlere sahip bir kişidir ve Pereira'yla, gazeteciliğin ve edebiyatın vicdani sorumluluklarını sorgulayarak ilişkiler kurar. Rossi'nin, rejimi eleştiren yazılar yazması ve bu yazıların Pereira’nın kültür sayfasında yayımlanmasını istemesi, Pereira'nın içindeki korkuları ve vicdan azabını harekete geçirir. Başlangıçta kendisini bu konuya yabancı hisseden Pereira, zamanla baskıcı bir rejime karşı olan tavrını sorgulamaya başlar.
Tabucchi'nin dilindeki sakinlik, romanın atmosferiyle mükemmel bir uyum içerisindedir. Pereira'nın dünyasına, yavaş ve dikkatli bir şekilde girilmesi sağlanır. Bu yavaş tempo, karakterin içsel çözülme süreciyle paralellik gösterir. Kitap, entelektüel diyalogların güçlü olduğu, politik ve bireysel temaların birbirini sardığı bir yapıya sahiptir. Bireysel bir dramaya odaklanırken, bir toplumun genel durumunu da irdeler.
Yazının yapısındaki retorik sadelik, karakterlerin psikolojik derinliğini yansıtır. Bununla birlikte, Tabucchi'nin az kelimeyle çok şey ifade etmesi, okuyucunun hikaye ile daha yoğun bir bağ kurmasına olanak tanır. Eser, hızla ilerlemeden, karakterlerin yüzeyin ötesine geçmelerini sağlar.
Pereira'nın sonundaki seçim, kendisiyle yüzleşmesi ve diktatörlüğe karşı tavır alma kararı verirken, onu okuyucuya da "vicdanına ne kadar güvenebilirsin?" sorusunu sordurtur. Pereira'nın dönüşümü, ona ve diğer karakterlere değer taşıyan düşünce ve değerlerle örülü karmaşık bir insani yolculuk sunduğu için roman, basit bir anlatıdan çok daha fazlası haline gelir.
Tabucchi, yalnızca bireylerin değil, toplumların da vicdan sınavından geçmesini incelemiş ve tek bir insanın bile yaşamının, bir ülkenin rejimi karşısında neleri değiştirebileceğini sorgulamıştır. Pereira’nın trajik içsel çatışması, diktatörlüklerin zorla susturduğu bir toplumun sesidir.
Pereira İddia Ediyor, insanlık ve vicdan üzerine düşündürten, derin, düşündürücü ve siyasi yönü güçlü bir roman olarak öne çıkar.
0
Hiç oy kullanılmadı
Dosyayı İndirmek İçin Robot Olmadığınızı Doğrulayın
Peyami Safa’nın Sözde Kızlar romanı, dönemin toplumsal dönüşümlerini, gençlik ve ahlaki ikilemleri keskin bir gözle inceler. Bu yazıda...
5.0
Doruk Yayınları tarafından yayımlanan "Japon Masalları", Japon kültürünün zengin ve derinlikli dünyasını yansıtan seçkin masallardan oluşan bir derlemedir....
5.0
Anton Çehov'un Köylüler adlı eseri, yazarın insan doğasını derinlemesine incelediği, toplumun farklı katmanlarındaki insanları tanımamıza yardımcı olan bir...
5.0
Can Dündar’ın Sarı Zeybek adlı kitabı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatının son 300 gününü anlatan bir...
5.0
Clifford D. Simak’ın Kent (City) adlı eseri, insanlığın yok oluşu ve köpeklerin medeniyeti devralışı üzerine kurulu...
5.0
Clifford T. Morgan’ın Psikolojiye Giriş kitabı, psikolojinin temel kavramlarını akademik bir çerçevede sunan önemli kaynaklardan biridir....
5.0
Türk edebiyatının en önemli romancılarından biri olan Peyami Safa, özellikle psikolojik derinliği ve insan ruhunu çözümlemedeki ustalığıyla tanınır....
5.0
Jack London’ın Beyaz Diş (White Fang) adlı romanı, vahşi doğada hayatta kalma mücadelesini ve insanla hayvan arasındaki ilişkiyi...
5.0
19. yüzyılın ortalarında denizlerde garip bir yaratık söylentisi yayılır. Gemi kaptanları, suda çok hızlı...
5.0
Cemal Süreya’nın "99 Yüz" adlı eseri, klasik bir roman ya da öykü kitabı değildir. Bu eser, Türk edebiyatı...
5.0
George Orwell’in 1949’da yayımlanan 1984 adlı distopik romanı, totaliter bir rejimin toplum üzerindeki baskı ve kontrolünü konu alır....
5.0
Madde 22 (Catch-22), Joseph Heller’in 1961 yılında yayımlanan ve modern Amerikan edebiyatının başyapıtlarından biri olarak kabul edilen bir...
5.0
José Saramago'nun "Körlük" (Ensaio sobre a Cegueira, 1995) adlı romanı, insani değerlerin, toplumsal düzenin ve ahlaki çöküşün sınandığı...
5.0
Salman Rushdie’nin "Geceyarısı Çocukları" (Midnight's Children), Hindistan’ın bağımsızlık süreci ve sonrasındaki toplumsal ve siyasi değişimleri, büyülü gerçekçilik unsurlarıyla...
5.0
Franz Kafka'nın "Hayvan Öyküleri" (bazı kaynaklarda "Hayvan Masalları" olarak da geçer), Kafka’nın eserlerinden derlenen ve hayvanların başkahraman olduğu...
5.0
Size daha iyi deneyim sunmak için çerezleri kullanıyoruz. Çerezlerimiz hakkında Çerez Politikası sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.